Lights, Camera, Action! Senden Önce Ben

Ağustos 13, 2017 Kendimi Aradığım Cümleler 0 Comments


Veee sonunda pazar geldi. Periodiclibrary'nin Pazar6'lısı challenge ile karşınızdayım. Bu pazar yönetmen koltuğuna geçiyoruz, bir kitap seçiyoruz ve hayalimizdekine en uygun oyuncuları seçiyoruz. 


'Senden Önce Ben' kitabı da filmi de çıkalı baya oldu ama ben pazar 6lısının konusunu bu film yapmak istedim. Az önce filmi hatırlamak için fragmanını izleyince aynı duyguları tekrar hissettim. Kesinlikle çok duygusal bir konusu var. Hayatı, ölümü ve aşkı sorgulatıyor.

Konusunu bilmeyenler için kısa bir özet geçeyim. Will iyi eğitim almış, kültürlü ve başarılı genç bir adam. Günün birinde bir kaza geçiriyor ve tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalıyor. Bu kazadan sonra ona ait olan hayatı asla kabul etmiyor. Hayata dair her şeyi reddediyor. Üstelik sevgilisi onu terk ediyor. Tamamen hayata küsüyor. Annesi de onu bunalımdan çıkarmak için her yolu deniyor ve Will'in hem bakımını üstlenecek hem de ona arkadaşlık edecek bir kızı işe alıyor. 

Kızımız Lou. Aslında hayatta pek başarısı olmayan, çalıştığı yerden ayrıldığı için yeni bir iş arayan ama bir o kadar da neşe ve hayat dolu bir kız. Hayat enerjisine ben de özenmedim değil :) 

Hikayemizin başlarında Will, Lou'yi görmezden gelse ve onun her teklifini reddetse de tanımaya başladıkça seviyor. Ona hiç deneyimlemediği şeyleri denettiriyor ve onun keyfine ortak oluyor.  Birlikte dalmaya da konsere de gidiyorlar. Sonunda aşık oluyorlar da aşk her şeyin üstesinden gelebilir mi? Will, ötenazi kararından vazgeçmiyor. 

Will'in bu kararındaki ısrarının aşktan olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir başkasının Lou'ya, kendisinin verebileceğinden daha güzel bir hayat verebileceğine inanıyor. Onu kendi hayatına mahkum etmek istemiyor. Ötenaziyi önceden kendisi için isterken şimdi Lou'yu özgür bırakmak için istiyor. 

Hikayemizin sonu mutlu bitmedi ama Will son günlerini mutlu geçirdi. Yine de bence
"Hiçbir tercih hayatın önüne geçmemelidir."
Bazen öyle kayıplar yaşıyoruz, öyle karamsarlığa düşüyoruz ki sanki bir daha asla mutlu olamayacakmışız gibi hissediyoruz. Ama gün geliyor yeniden aşık da oluyoruz yeniden mutlu da. Hiçbir şey eskisi gibi olmak zorunda değil. Yaşadığımız kayıpları gözümüzde büyütmeden daha iyisinin ve daha güzelinin bizi beklediğine inanmalıyız. 

Filme gelince oyuncuların oyunculuklarını beğenmiştim aslında. Lou karakteri için Emma Stone'un da bu karaktere yakışacağını düşünüyorum.


Will karakteri için de Chris Pratt'ı oyuncu olarak görmek isterdim. Çünkü kendi ölümüne karar vermek çok ciddi ve sağlam duran bir karakter gerektirirdi ve Chris Pratt'ın bu duruşu sağlayacağını düşünüyorum. 


Film ve oyuncular hakkında siz ne düşünüyorsunuz, yorumlarınızı bekliyorum. Haftaya filmimizin müziklerini seçerken görüşmek üzere :)

0 yorum: